Gökhan Gedikli: "ARTIK YETER, SABRIMIZ TAŞTI!”
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türk-İş Trabzon İl Başkanı Gökhan Gedikli öncülüğünde, toplu sözleşme süreci ve eylem planı hakkında Trabzon Atatürk Alanı Meydan Parkında Türk-İş’e bağlı Sendika Yöneticileri ile birlikte basın açıklaması gerçekleştirildi.
Türk-İş Trabzon İl Başkanı Gökhan Gedikli kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada: “Değerli basın emekçileri, kıymetli emekçi kardeşlerim, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
"ARTIK YETER, SABRIMIZ TAŞTI!”
Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı toplu iş sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik.
Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk. Geçtiğimiz hafta, 81 ilde işyerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk. Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: "Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkum etmektir!” bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz: Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz.
Değerli emekçi kardeşlerim! Görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır, hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır. Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.
Neden mi üzüldük. Bir söz vardır bilirsiniz; Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta ağaca 'neden üzüldün?' diye sormuş. Ağaç demiş ki! 'Senin bana yaptığına değil, sapın gövdemdendir ben ona üzüldüm.' demiş.
Bizi yönetenlere söylüyoruz; Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize, milletimize hizmet ediyoruz. Siz bunu unuttunuz bunu! Biz ona üzüldük. Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz! Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz! Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor. Taleplerimiz duyulana kadar, haklarımız teslim edilene kadar, emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız! Geçinemiyoruz, zordayız.
Eylemse eylem, grevse grev!
Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz, İşçiyiz biz işçi hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız. Tüik'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. Tüik’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfakta yangın var, ama Tüik hâlâ "güzel havalardan” bahsediyor!
Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir! Pazardan eli boş dönen emekçi tüik'in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor, gerçekleri görmek istiyorsaniz tüik'in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın!
Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27 si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez. Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz! Çıkıp bir sokağa bakın, çarşıya pazara bakın!
Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz! Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız! Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız! Sokaklardayız, Meydanlardayız, Alanlardayız.
Yaşasın emek ve dayanışma mücadelemiz. Yaşasın işçinin onurlu direnişi! Yaşasın Türk-İş!” ifadelerini kullandı.