Şimdi de diyorum ki; finali Brezilya oynar Arjantin Kupa'yı alır.
İspanya azizlik yaparsa
İspanya yarı finalde Arjantin'i geçerse durum karışır.
O zaman da finali yine Brezilya oynar, Kupa'yı İspanya alır.
Eşleşme gereği Brezilya hep final oynar.
Kupayı alamaz!
Sambacılar Uruguay'ı da Hollanda'yı da rahat geçer.
Hollanda zaten ah aman bir takım değil! Gruplardan Uruguay'la birlikte hiç kaybetmeden 9 puanla çıktılar ama rakipleri; Kamerun, Japonya ve Danimarka'ydı.
Çeyrek finalin öteki ayaklarında ise dananın kuyruğu Almanya-Arjantin maçında kopar!
Almanya kazanırsa Arjantin'e yazık olur ki ben hiç ihtimal vermiyorum.
Almanya kazansa dahi İspanya'yı geçemez!
Finalde yine Brezilya-İspanya oynar.
Öteki ihtimaller hesaba yakın, akla uzak!
Uruguay ve Gana gelebileceği yere kadar geldi. Yarı final onlar için son duraktır.
Hollanda da Brezilya'yı yenerse final oynamak için büyük sürpriz yapmış olur ki ona da inanmıyorum.
Uruguay'a yol; Uruguay-Hollanda yarı finalinde ancak açılabilir ki bence sıfıra yakın zor ihtimaldir.
Gana'nın final oynaması sürprizin daniskasıdır.
Diğer çeyrek final eşleşmesi daha ilginçtir.
Arjantin, Almanya ve İspanya'dan hepsi final oynayacak güçtedir.
Almanya-Arjantin maçı bu turnuvanın en zor maçıdır. Elenene yazık olur.
İspanya'nın işi daha kolaydır. Paraguay'ı rahat geçer kendini yarı finale atar!
Yarı finalde rakibi; muhtemelen Arjantin olur, İspanya'nın şansı da % 40'a düşer.
Yarı finalde rakip Almanya olursa İspanya'nın final oynama şansı artar.
Gördüğünüz gibi;
İhtimaller çok olasılıklar sınırlı.
Finali; Arjantin-Brezilya oynar.
Arjantin güler.aa
Capello, Otto, Lippi ve tiki-miki
Hezimetten sonra İngiltere ayağa kalktı; Capello gitsin!
Oysa turnuva öncesi sözleşmesi iki yıl uzatılmıştı... Capello gitti gibi.
Yunanistan'da Otto Rehhagel anında uçtu... Yerine Portekizli Fernando Manuel Costa iki yıllığına getirildi.
Son Dünya Kupası şampiyonu İtalya F Grubunda 2 puanla sonuncu kalınca Lippi de uçtu...
Yerine anında Cesar Pradelli geldi.
G. Afrika 2010'a gidemedik diye hayıflananlara söylüyorum,
Geriye dönün;
İsviçre maçında dünyaya rezil olduk kimseden çıt çıkmadı! Sustuk.
Afrika'ya giderken börrek gibi gruptan çıkamadık, yine susutuk.
Bırakın soruşturmayı, 'nereye gidiyoruz' ya da 'neden gidemiyoruz' diye tv'lerde tek bir oturum dahi yapmadık.
Ne yaptık?
Başarısız hocanın maaşına zam!
Ne gam!
Bravo Aziz Başkan
Üç yıl sonra futbol ona devredilecek deyip Aykut Kocaman'la 1+1 yıllık bir anlaşma yapmak tuhaf ama;
Aykut'a; Sportif Direktörlük + Teknik Direktörlük verilmesi de bir o kadar doğru bir karar.
Ondan daha doğrusu da, Aziz Yıldırım'ın futboldan elini çekiyor olması.
Bravo Aziz Başkan, basketbol ve voleyboldan sonra artık futbolda da Fenerbahçe şampiyon olabilir... İş ehline verildi.
Kocaman kucaklama
Kulakları çınlasın Ali Şen'in, Aykut Kocaman resmen Fenerbahçe'ye hoca oldu. İyi de oldu.
Aykut her türlü övgüye değer bir kişiliktir; doğrudur, merttir, çizgilidir, sabırlıdır, ölçülüdür, bilgilidir, saygılı ve sevgilidir.
Aykut'a söylenecek tek söz; 'Allah kolaylık versin' demek olacaktır çünkü Fenerbahçe camiası büyük beklentiler içindedir. Kocaman'ın işi epey zordur.
Fenerbahçe camiası şampiyonluklar istemektedir,
Avrupa başarısı istemektedir,
Aziz Yıldırım da aynılarını istemektedir.
Yönetim de...
Medya da...
Aykut herkesi kurtaracak 'Kocaman bir Kahraman' olarak ortaya çıkmıştır.
Sonunda;
Ya baş olur ya başı gider!
Başkan Aziz Bey'i kurtaracak tek isim Aykut Kocaman'dır. Ya da birlikte uçuruma yuvarlanırlar.
Bence; bu kadar olaydan sonra Fenerbahçe'nin başına dünyayı sarsacak bir teknik kadro gelmeliydi.
Umarım Aykut Kocaman, İsmail Kartal ve de adı bile pek bilinmeyen bir yardımcı Fenerbahçe'ye derman olur...
Daha başında önyargılı olmak istemiyorum. Aykut'a güveniyorum ama ortam yağlı güreşten daha yağlı 'kispetlilerle' dolu!
Ancak;
Fenerbahçe medyası bu sene her zamankinden de güçlü!
Aykut'un şerefine verilecek birleştirici bir yemekle bütün medya mensupları ve eski futbolcular bir araya getiriliyor.
Bu çok önemli bir adımdır.
Demek ki medya Kocaman'ı kucaklıyor! Arkasında... Aykut hata da etse kollanacak!
Garip ama Türkiye gerçeği bu!
Fenerbahçe sezona iyi başladı.
Vay Galatasaray'ın başına gelenler...
Galatasaray medyası da hala başkanını, hocasını, futbolcusunu her fırsatta oyanlarla dolu!
Hakem golden anlamaz!
Hadi gelin tartışalım;
Maç içinde hakemin verdiği hiçbir kararı tartışmam!
Ofsaytmiş, faulmüş, ele değmiş-değmemiş...
Tekme atmış-atmamış, sarı kartmış, kırmızı kartmış bana ne!
O hakemin takdiridir.
O takdir de hakemin karakteriyle ve pozisyona olan yakınlığıyla ilgilidir.
Beni ilgilendirmez. Sadece hakemi eleştirir, notunu kırabilirim o kadar!
Ama iş gole gelince işin rengi değişir!
Hakem top çizgiyi geçti mi geçmedi mi görecek.
Gö-re-cek!
Onun için sahada var.
Sonuç golle değişiyor.
Elle, faulle, kartla değil...
UEFA kale arkası hakemi diyor. Şiddetle karşıyım.
Hakem golden anlamaz! Anlamadığı bu gollerle kanıtlanıyor.
Golü yardımcı bir göze bırakacaksan o zaman elektronik göze bırak!
Bankamatiklerdeki gibi...
O göz anında hakeme haber versin hakem de kararını açıklasın.
Ama bu elektronik göz sadece ve sadece gol çizgisi için geçerli olsun. Başka hiç bir pozisyona maydanoz olmasın! İşte o zaman hata olmaz! Hak yenmez.
Kale arkasına koyacağın iki hakem çözüm değildir. Onlar da görmeyebilir.
Sahada çok fazla hakem olması otoriteyi sarsar.
Kararlar sakızlanır, işin sonu gelmez. Tek hakem her zaman mutlak karardır.
Üç hakem yeter.
Yedek hakeme bile gerek yok! Fuzuli kavuk!

