Ertuğrul Sağlam mı?

Bursasporlu futbolcuların hepsi mi?

İlk golü atan Batalla mı?

Trabzon\'un onurlu futbolu mu?

Burak\'ın gol yemez Volkan\'a attığı muhteşem aşırtma gol mü?

Fenerbahçe\'nin ikinci yarı panik içinde koşturması mı?

Trabzon kalecisi Onur\'un muhteşem kurtarışları mı?

Daum\'un çaresizliği mi?

Beşiktaş\'ın Bursaspor\'a son maçta yenilmesi mi?

Hangisi?

Yoksa kaderin bir cilvesi olarak yıllar önce Fenerbahçe\'ye Avni Aker\'de yenilerek şampiyonluğu kaybeden Trabzon\'un ilahi adaleti haysiyetli bir dirençle Saraçoğlu\'nda yakalaması mıydı?

Hangisi olursa olsun Bursaspor Türk futbolunda bir çığır açmıştır.

Bunun adı yeşil-beyaz devrimdir.

Tıpkı yıllar önceki bordo-mavinin ilk şampiyonluğu gibi...

Ne garip tesadüftür ki üç büyüklerin dışında bir ilki gerçekleştirip kendisine dördüncü şampiyon dedirten Trabzon bu kez de Fener\'e teslim olmayarak Bursaspor\'u şampiyon yaptı.

Alkışın okkalısı da Trabzonspor\'a...

Şampiyon Bursaspor\'u ise bugün bütün Türkiye saygıyla ayağa kalkıp alkışlıyor. Coşkunun en koyusu, takdirlerin en büyüğü, mevsim boyu onurlu gidişin en büyük mükafatı bugün Bursaspor camiasının boynuna bir çelenk gibi geçiyor.

Yeşil\'den Çekirgeye, Mudanya\'dan Namazgah\'a bütün Bursa kılıç-kalkan oynasın bugün.

Türkiye de onların alınlarına birer altın öpücük kondursun.

Helal olsun Bursalı!

Helal olsun Bursaspor...

Beni affedin ama; helal olsun Trabzon kalecisi Onur!

Bursa\'nın onurlu şampiyonluğu kutlun olsun.

Pardon ben bugün Gençlerbirliği-Galatasaray maçını yazacaktım. Ne gam!

Son söz de umarım sahibini bulur; büyük lokma yut büyük laf söyleme!