Geldikleri gibi gidenler ve gitmeyi hiç düşünmeyenler
Çok partili demokrasinin erdemi de bu \"Gelmek\" ile \"Gitmek\" arasındaki ahenkli işleyişten kaynaklanmıyor mu?
Bu rejimde siyasi partiler de siyasetçiler de seçilerek geliyorlar ve seçilemezlerse gidiyorlar.
İş nerede çığırından çıkıyor derseniz, bunun cevabı apaçık ortadadır.
Seçimle gelemeyenler seçimle gelebilenlerin seçim dışı yollarla gitmeleri için çaba göstermeye, işaret fişekleri atmaya başlayınca iş çığırından çıkıyor.
Böyle ortamlarda iktidarı kaybetmek, her şeyi ve hatta canını da kaybetmek anlamına geliyor.
Sadece Sayın Baykal değil demokrasiye bağlı olduklarını düşünen tüm sözcüler, \"Geldikleri gibi giderler\" dedikleri zaman, buna yürekten inandıklarını kanıtlamak zorundadırlar.
Birinci mesele budur.
Hiç gelemeyenler
Bir diğer mesele de \"Hiç gelemeyenler\" in daha ne kadar süre ile \"Gitmeyi\" düşünmeyecekleri konusunda kilitleniyor.
Haberx.com\'da Hülya Okur\'a demeç veren CHP\'nin eski Genel Başkanı Hikmet Çetin\'in söyledikleri, \"Hiç gitmemek\" içerikli bu sorunsalı yine gündeme getirdi.
Hikmet Çetin\'in bazı cümlelerini aktarayım:
-Sosyal demokratlarda bir gelenek vardır, seçim kaybeden, bırakır, aslında sürekli seçim kaybeden bırakır, ulusal kurtuluş savaşı kahramanının zamanında bile parti oy kaybettiği zaman ayrılması gündeme gelmiştir.
-Demokrat ülkelerde özellikle iktidar iddiasında olan partiler seçim kaybettikleri zaman ikinci seçimi bile beklemezler, bunun Batı\'da çok örneği vardır, en son örnek Yunanistan, Karamanlis, bizimkilerden genç ve oyu da bizim CHP\'nin iki misli ama seçimi kaybettiğinin ertesi günü, kongreyi bekleyeyim de demedi, Genel Başkanlığı bıraktı. Almanya\'da iki defa arka arkaya seçim kaybedip de aday olanı hatırlamıyorum, İngiltere\'de seçim Tony Blair\'a kadar İşçi Partisi 4-5 tane Başkan değiştirdi, seçim kaybeden bırakıyor,
- Sayın Baykal 5\'inci seçime girmiş oldu, aynı kadroyla..... İktidar oy alamıyorsa değişir, onun bir yanlışı yok. Bizde kalanlar yanlıştır aslında. Halk, değişim ve yenileşme istiyor, hep aynı yüzle, aynı kadroyla seçmenin karşısına çıkıyorsunuz. Kendisini değiştirmeyen, ülkesini ve toplumunu değiştiremez.
HABERİN DEVAMI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ.

