Güncel:
Efkan AYTEKİN: 'FELAKETLERİN HEM SIKLIĞI HEM DE YIKICILIĞI ARTACAKTIR!”

 Çevre Mühendisleri Odası Trabzon Bölge Temsilcisi ve Başkan Vekili Efkan AYTEKİN yaptığı açıklamada: “5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne yaklaşırken, Trabzon'da meydana gelen sel felaketi, çevre yönetimi, kentsel planlama ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında ne denli kırılgan bir durumda olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu tür afetler artık yalnızca doğal olaylar değil, insan eliyle büyüyen ve ağırlaşan krizlerin sonucudur. Trabzon özelinde yaşanan bu sel felaketi, aşağıda yer alan yapısal ve planlama kaynaklı sorunlar üzerinden değerlendirilmelidir:


Plansız Yapılaşma

Trabzon ve benzeri Karadeniz kentlerinde yıllardır süregelen plansız yapılaşma, dere yataklarının daraltılması veya tamamen yapılaşmaya açılması gibi uygulamalarla riskleri büyütmektedir. Sel sularının doğal yollarla akışını engelleyen bu yapılaşma biçimi, felaketin şiddetini artırmakta can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Kentsel büyüme, doğayla uyumlu bir şekilde planlanmadığında, doğal olaylar afete dönüşmektedir.



Yetersiz Altyapı

Kentsel altyapının, özellikle yağmur suyu drenaj sistemlerinin kapasitesi, ani ve yoğun yağışlara karşı yetersiz kalmaktadır. Bu durum, özellikle eğimli arazilerde yüzeysel akışın hızla taşkına dönüşmesine neden olur. Kanalizasyon sistemleri ile yağmur suyu drenajının ayrıştırılamamış olması da su baskınlarını artıran bir diğer yapısal sorundur. Mevcut altyapı iklim değişikliğinin etkileri dikkate alınarak yeniden değerlendirilmelidir.


Kentsel Planlama ve Su Yönetimi İlişkisi

Sel riskini azaltmak için yalnızca altyapı yatırımları yeterli değildir. Dere yataklarının açılması, taşkın alanlarının belirlenerek yapılaşmaya kapatılması ve su akış havzalarının detaylı analizlerle planlanması gerekmektedir. Aynı zamanda, bu su yollarının denizle bağlantısının korunması ve engellenmemesi, suyun doğal akış rejiminin devamlılığı açısından kritik önemdedir. Kentsel planlama süreci, su döngüsünün bir parçası olarak ele alınmalı; mühendislik önlemleri doğayla uyumlu şekilde geliştirilmelidir.



Yeşil Alanların Azlığı ve Yüzeysel Akış

Kent merkezlerindeki betonlaşma oranının artması, yüzeysel akışı artırmakta ve yağmur suyunun doğal yollarla emilimini engellemektedir. Yeşil alanların artırılması, geçirgen yüzeylerin yaygınlaştırılması ve yağmur bahçeleri gibi doğa temelli çözümler, sel riskini azaltmada etkili araçlardır. Aynı zamanda bu uygulamalar, karbon yutak alanları oluşturarak iklim değişikliğiyle mücadeleyede katkı sunar.


Sonuç

Trabzon’da yaşanan sel felaketi, çevre ve şehircilik politikalarının yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Dünya Çevre Günü vesilesiyle, doğayla çatışan değil, doğayla uyum içinde yaşayan kentlerin inşası yönünde somut adımlar atılması gerekmektedir. Aksi takdirde iklim değişikliğinin etkileri altında bu tür felaketlerin hem sıklığı hem de yıkıcılığı artacaktır” ifadelerini kullandı.




Arakli Medya
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Bayramınız kutlu olsun

Haberi Oku